Jump to content

Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik Ne Olurdu?


biyoböcük

Önerilen İletiler

biyoböcük

Konjenital analjezi” adı verilen ağrıya karşı duyarsızlık hastalığı, doğuştan itibaren dış uyaranlardan gelen fiziksel acıları hissetmeme durumudur.

Bu kişiler, dokunma ve hissetme duyularına sahiptirler, fakat beynin sinir sistemi adeta filtrelenmiş bir şekilde bilgi akışında engel oluşturur ve sıcaklık değişimleri ya da ani yaralanma gibi acil reaksiyon gösterilmesi gereken konularda vücudun tepki vererek önlem almasını engeller.

Sinir sisteminin iletişiminde bir aksaklık olması, çözümü imkansız sorunlara neden olabilmektedir. Nitekim bu rahatsızlıkta ağrı ile ilgili beyne sinyal iletilmediğinden ağrı hissedilmez, bazı durumlarda ise ağrı hissedilir, fakat vücutta ağrının kaynağının neresi olduğu saptanamaz. Kuşkusuz her iki durum da kişi için büyük risk oluşturur. Çünkü ağrının yerinin kişi tarafından saptanamaması da en az ağrıyı hissetmemek kadar hayati bir durumdur. Örneğin kalp krizi geçirmek üzere olan ve vücudunda ağrı hisseden fakat ağrının kaynağının neresi olduğunu bilemeyen bir kişi, belki tıbbi müdahalede bulunulamadığı için hayati bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilir.

>>Konjenital Analjezi Nasıl Oluşuyor?

Bu rahatsızlık “SCN9A” adlı bir gendeki bozulmaya bağlı olarak meydana gelir. Bu gende en ufak bir bozulma bile onu tamamen işlevsiz hale getirmekte ve beyne iletilen sinyallerin sağlıklı olarak yorumlanmasını engellemektedir. Bu tıpkı lambanın yanması için elektrik düğmesine basılmasına benzer.

Eğer lambaya elektrik ulaştıran telleri harekete geçirecek olan düğmede bir aksaklık varsa lamba yanmaz. İşte “SCN9A” genindeki bir bozukluk da dış dünyadan gelen ağrı ile ilgili elektrik sinyallerinin beyne ulaşarak burada yorumlanmasına izin vermez.

>>Ağrı Duyusunu Hissetmemek Neden Tehlikelidir?

Yüzeysel ağrı, derin ağrı (kemik, kas, kiriş, eklemlerin ağrısı), iç organların ağrısı (visceral ağrı) olmak üzere bilinen üç çeşit ağrı tipi vardır. Yüzeysel ağrılar deriye basınç yapıldığı veya 45 dereceden fazla sıcakla karşılaşıldığı takdirde ortaya çıkar. Eğer bu his olmasaydı;

•Bir kişi derisi kesildiğinde acıyı hissetmediği için çok büyük ölçüde kan kaybedebilir ve hayati bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilirdi.

•Aynı şekilde herhangi bir yeri yandığında acı hissi oluşmasaydı cildindeki yanığa rağmen günlük işlerine rahatça devam edebileceği için bir tedavi uygulama gereği duymayacaktı. Bu da bizi mikroplardan koruyan üst derinin enfeksiyonlara daha açık hale gelmesine neden olacak ve böylece önemli rahatsızlıklara yol açacaktı.

•İnsan ağrı duyusunun olmaması durumunda istem dışı olarak kendisine zarar verebilir veya zarar veren bir şeyin şiddetini fark etmeyerek yaralanabilirdi. Örneğin bir kaza sonucu ayak kemiği çatladığında bunu fark etmeyebilir ve çatlayan kemiğinin üzerinde hareket ederek kemiğin daha fazla zedelenmesine dolayısıyla da kalıcı sakatlıklara neden olabilirdi.

•Ağrı önceden bizi uyarmasaydı birçok hastalık ilerleyebilir, basit başlayıp karmaşık hale gelerek ciddi sonuçlar doğurabilirdi. Bu nedenle ağrı çok sayıda hastalığın ilk ve tek belirtisidir.

•Örneğin karnımız ağrımasaydı apandisitimizde bir rahatsızlık oluştuğunu veya kalbimizde bir ağrı ya da sıkışma hissetmeseydik kalp krizi geçireceğimizi anlamayabilirdik.

•Düştüğümüzde, ağır kaldırdığımızda ağrı hissi oluşmasaydı kaslarımızı, eklemlerimizi zorlamaya devam eder, dinlenmeyi ihmal edebilir ve hasar derecesini arttırabilirdik.

Yorum bağlantısı

Yorum yazmak için hesap oluşturmalı veya giriş yapmalısın.

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap

Hakkımızda

Biyoloji Günlüğü ülkemizdeki biyoloji öğrencileri, mezunları ve çalışanları adına kar gütmeyen bir proje olarak 9 senedir faaliyetlerine yılmadan devam etmeye çalışan masum bir projedir. Lütfen art niyetinizi forumdan uzak tutunuz. Bize iletişim formu aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

Dilerseniz biyolojigunlugu@gmail.com veya admin@biyolojigunlugu.com adresine mail de gönderebilirsiniz. Bizimle arşivinizi paylaşmak isterseniz wetransfer.com üzerinden biyolojigunlugu.com adresine dosya transferi olarak iletmeniz yeterlidir, sizin adınıza paylaşılacaktır.

Sitemiz bir "Günlük" olarak derleme yayın, yorum, diyalog ve yazılara vermektedir. Güncel biyoloji haberleri ve gelişmelere ek olarak özellikle sosyal medyada gözden kaçan, değerli gördüğümüz tüm içeriğe kaynak ve atıflar dahilinde sitemizde yer vermekteyiz. Bu sitede verilen bilgilerin kullanım sorumluluğu tümüyle kullanıcıya aittir. Sayfalarımızda yer alan her türlü bilgi, görsel ve doküman sadece bilgilendirmek amacıyla verilmiştir.

Biyoloji Günlüğü internet sitesi 5651 Sayılı Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermektedir. İçerikler, ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Yer Sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir.

Yer Sağladığı içeriğin 5651 Sayılı Kanun’un 8 ila 9. maddelerine aykırı şekilde; kişilik haklarınızı ihlal ettiğini ya da hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsanız mail adreslerimizden iletişime geçerek bildirebilirsiniz. 

Bildirimleriniz dikkatle ve özenle incelenmekte olup kişilik haklarınızın ihlali ya da hukuka aykırılığın tespiti halinde mevzuat kapsamında en kısa sürede işlem yaparak bilgi vereceğiz.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Kullanım Şartları, Gizlilik Politikası, Forum Kuralları sayfalarına göz atınız.