Jump to content

Biyolokum

Editör Adayı
  • İçerik sayısı

    421
  • Katılım

  • Son ziyaret

Biyolokum paylaşımları

  1. Bir üzüm asması neden az sulanınca daha küçük ama daha tatlı meyve veriyor? yada karpuz fıdesı niye az sulanınca daha tatlı olur meyve? Çünkü meyve sebzelerde su oranı fazlalaştıkça nasıl ki su tatsız ve yavan bir sıvıysa besinler de tatsızlaşacaktır konsantresi düştüğü için. Ayrıca bitkiler yetiştirilirken bol su bulduklarında daha çok selüloz ve lignin gibi lifli kısımlarını orantısız şekilde büyütürler ve bunun gibi besin maddeleri birikimi olur, diğer minerallerin oranı göreceli olarak azalmış olur.
  2. Misafir üyemiz yaptığım ufak arama sonucunda Tübitak sitesinden almış soruyu galiba O sitede bulunan soruyu buraya taşımanız bile güzel isminizi bilmesek de, teşekkür ederiz. Soruyu oradan alıntı olarak yanıtlıyorum, sonra detaylı olarak araştırmak ve güncel görüş bildirmek isterim, arkadaşlarım da yardım edecektir eminim. “Son yıllarda, balıkların psikolojik özellikleri ve zihinsel kapasiteleriyle ilgili bilgilerimizde büyük bir artış olduğu söylenebilir. Artık, balıklar yalnızca içgüdüleriyle hareket eden basit canlılar değil, akıllı, sorunlarına zekice çözümler bulan, toplumsal zekâya sahip canlılar olarak kabul ediliyor. Örneğin, bazı balık türlerinin kendi sürülerindeki öteki balıkları tanıdıklarını, öteki balıklarla farklı ilişkiler geliştirdiklerini ve toplumsal ayrıcalıkların farkında olduklarını gösteren araştırmalar var. Bazı balık türlerinin araç kullandığını ve uzun süreli belleklerinin bulunduğunu gösteren araştırmalar da var. Araştırmacılar, farklı balık türlerinin farklı kültürlerinin olduğunu, düşmanlarının yerini belirlemek ve yiyecek bulmak için işbirliği yaptıklarını da gözlemlemişler. Aslı Zülâl” Yani açıklamayı şöyle özetleyebiliriz, ya kimyasal feromonal bir etki ile dost/düşman ayrımı yapılmakta, ya da tüm sitelersayfalarda yapılan 3 sn geyiğinin gerçek olmadığını belirtmektedir. Konu üzerine detaylı bir literatür desteği ile sunum yapılmadığı için ayrıntılı bilgilendirme amacıyla araştırmaya ihtiyacımız var ? Alıntı bir cevap ile sitemizi şenlendireyim. cevabı basit, dünya balık olimpiyatları… her yıl düzenlenir. dünyanın dört bir yanından binlerce balık bu olimpiyatlara akın eder. balıkların hafızaları üç saniye olsa her yıl bu olimpiyatlara katılamazlar değil mi? asıl hikaye 5 yılında (yıldan emin değilim) yapılan bu hafıza olimpiyatları sırasında birinci olan dünya hafıza şampiyonu duyar balık’ın acıklı hikayesinden geçer. yağmurlu ama bir o kadar da sıcak bir günde resifte toplanan balıklar arasında bir balık eksiktir. duyar balık. acel acele evinden ayrılan duyar balık ne yazık ki o yıl olimpiyatlara iki gün geç katılmış, ve rakipleri ondan puan açısından kat ve kat öne geçmişlerdir. olimpiyat heyetinde tanıdıkları olan yarı torpilli duyar balık, aradaki farkı kapatabilmek için bir ricada bulunur ve rakipleri ile kendi arasında oluşan devasa puan farkını en azından eşitlemek için bir kaç metni daha önceden alır ve okur. yarışmaya katılır ve birinci gelir. rakipleri bu durumu benimseyemez ve olimpiyat heyetindeki üyelere baskı yaparak gerçeğin ortaya çıkmasını sağlarlar. hayatta başka hiçbir işte başarılı olamayan duyar balık yaptığı en iyi işin kanıtı olan madalyası da elinden alınınca kendine bir yemin eder, – mercanlar şahitimdir ki, tüm canlılar balıkları kötü ve aptal olarak tanıyacaklar! sonrası evrim, sonrası güzellik.
  3. Basınç etkisi dolayısıyla iç dengenin sağlanması için bir uyarı diyebilirsin mesela diplere inince vurgun yemek buna örnek olarak verilebilir. Kulaklarımız, değişen yükseklikle beraber oluşan basınç farkı yüzünden çınlar. Bu çınlama sırasında kulakta iç-dış basınç dengesi sağlanmaya çalışılır.
  4. Hareketsizlikten dolayı bir yerlerimiz uyuşur. Peki neden olur bu olay? Bagdas kurunca veya bacak bacak ustune atinca karincalanma hissi olusur. Bu ikisi ayni mi, neden oluyor bilginiz var mi? Uyuşma duruş bozukluğuna bağlı atardamarlarla gelen kanın aynı oranda toplar damarlarla gönderilememesi sonucu oluşur,. duruşu düzeltir, çizgili kaslarında kasılma-gevşeme hareketiyle normale döndüğünde ise kaybolur. Doku sıvısındaki bu nedenden kaynaklanan artışın, sinir yada reseptörlerde olan fizyolojisini kaynak belirtmeden açıklamayı da doğru bulmuyorum..
  5. Omurgasız hayvanlarda kan hücresi tipidir. Genellikle büyük hücrelerdir. Çok sayıda yalancı ayaklara ve pinositik keselere sahiptirler. Endoplazmik retikulumları gelişmiştir. Golgi kompleksleri çok sayıdadır ve primer lizozomları meydana getirirler. Oto veya hetero fagozomları her zaman için oldukça fazla sayıdadır. Endositozda görev alan hücrelerdir. Metamorfozda oldukça aktiftirler. Dokuların histolizinde önemli fonksiyona sahiptirler.
  6. Nöral Kristadan Gelişen Yapılar *Kraniyal ve spinal ganglionların duyu nöronları *Baş ve boynun mezenşiminin büyük bölümü *Satellit ve Schwan hücreleri *Piamater, aracnoid *Deri ve oral mukozanın melanositleri *Adrenal medullanın kromaffin hücreleri *Odontoblastlar *Sempatik ve parasempatik ganglionların nöronları *DNES (APUD) sisteme ait hücreler olarak sınıflandırılabilir.
  7. Kolaylıkla tanınabilen hücrelerdir. Bunların sitoplazmalarında az sayıda granül olmayan inklüzyonlar (çökelmeler) bulunur. Özellikle lipit inklüzyonları mevcuttur. Genellikle yuvarlak şekle sahiptirler. Çoğunlukla küçüktür. Çekirdekleri merkezde yer alır. Bazı türlerde bu hücreler, körelmiş pseudopodlar bulundurur. Yine bu hücreler oldukça hızlı bir şekilde hiyalinlemiş forma dönüşürler. Hiyalinleşme sitoplazmalarının şeffaf şekilde görülmesine sebep olur. Giemsa ve Right boyasıyla granülleri açık kırmızıdan pembeye kadar boyanır. Sitoplazmaları ise soluk mavi renktedir. Bazofilik karakterde granülleri bulunmaktadır. Bazı böceklerde granülositler 3 farklı inklüzyon bulundururlar. Örneğin; hamamböceklerinde açık gümüş renkli inci tanesi gibi çok sayıda inklüzyonlar mevcuttur. Plazmatositlerin aksine granüler hemositler vakuol ya da pseudopod bulundurmazlar. Bunun yerine kısmen parçalanma gösterirler ve hiyalin formlarına dönüşürler. Bazılarında ise fagositik ve heterojen granüller bulunur.
  8. Çekirdekleri büyük olan plazmatositlere denir. Plazmatositler omurgasız hayvanlarda bir çeşit kan hücresidir.
  9. Yuvarlak, oval, kısa sitoplazmik uzantılı veya düzensiz şekil gösteren hücrelerdir. Genelde diğer hücrelere göre büyük ve ovaldir. Düzensiz hücre sınırları mevcuttur. Hücreler mekik şeklinde de olabilir. Çekirdekleri ortadadır ve sitoplazmaları organel bakımından zengindir. Plazmatositler bazı böceklerde mikroplazmatositler şeklinde ya da makroplazmatositler şeklinde görülürler. İnce filamentli uzantıları vardır. Bazılarında granüllü endoplazmik retikulum ve otofajik granüllerin yanı sıra melanin granülleri de bulunur. Sitoplazmaları elektronca yoğundur ve çok sayıda membranlı inklüzyonları mevcuttur. Plazmatositler hücresel bağışılıkta fagositoz yapmakla görevli olan hücrelerdir. O nedenle değişik boyut ve şekillerde pseudopod denilen yalancı ayaklara sahiptirler. Organizmaya yabancı mikroorganizma veya maddeler girdiğinde, yabancı ajanın üzerine granüllerini boşaltabilen (degranülasyon) hücrelerdir. Giemsa ve Right boyasıyla kırmızı ya da pembe renkli çekirdek boyanır. Sitoplazması açık maviden koyu maviye doğru renkte görülür. Elektron mikroskobuyla bu hücrelere bakıldığında değişebilen ölçülerde ve çok sayıda mitokondrinin sitoplazmada yer aldığı, yine çok sayıda serbest dolaşan ribozomun bulunduğu görülebilir. Aynı zamanda mikrotübüller, glikojen toplulukları ve az sayıda lizozom da sitoplazmada yer alır. Granüllü ER ve golgi kompleksi de bulunmaktadır. Mikrobodylerinde kristal yapılar görülür. Yüzeylerinde çukurluklar bulunur.
  10. Gimnospermlerde kotiledonlar çok sayıdadır ve çimlenme ile toprağın dışına çıkarlar ve fotosentezle ototrof beslenmeyi sağlanan Angiospermlerin bir grubunda iki adet kotiledon vardır, bunlara dikotiledonlar, bir grubunda da tek kotiledon vardır, bunlara da monokotiledonlar denir.
  11. Embriyoda gövde büyüme bölgesi (plumula), kök büyüme bölgesi (radikula), besi maddelerinin depolandığı besi doku (endosperm) veya aynı ödevi yapan çenek yapraklar (kotiledon veya kotiledonlar) vardır.
  12. Tohum nedir? Tohum içeriği nedir? Tohumun özelliği nedir? Tohum, tohum kabuğu ile korunmuş, içinde gelecekteki bitkinin kaynağı olan, çift kromozom takımlı hücrelerden olu şan, embriyo ve bunun gelişmesi için gerekli besinlerin depolandığı dokuları taşıyan bir bitki organıdır.
  13. Omurgasızlarda bulunan küçük ve yuvarlaktan ovale kadar değişik şekile sahip hücrelerdir. Omurgalılardaki lenfositlere benzerler fakat aynı fonksiyonu göstermezler ve 6-13 mikrometre boyutlarındadırlar. Plasmatositlerin minyatürü olarak değerlendirilirler. Çekirdek hücrenin büyük bir kısmını kapladığı için sitoplazması az olan hücrelerdir. Sitoplazmalarında çok sayıda serbest ribozom ve az gelişmiş granüllü endoplazmik retikulum bulunur. Az sayıda mitokondrileri vardır. Oldukça yüksek mitotik aktivite gösterirler. O nedenle dolaşan kan hücrelerini meydana getiren kök hücreler olduğu düşünülmektedir. Ayrıca Drosophila larvalarındaki prohemositlerin, plasmatosit, kristal hücreler ve lamellositlere dönüştüğü bilinmektedir.
  14. Genel olarak prohemosit, plasmatosit, adipohemosit, granüler hemosit, sferül hücre, sistosit, önositoid, podosit, vermiform gibi kan hücreleri vardır. Lofoforlarda lökositler, amöbositler, eozinofilik ve bazofilik granülositler, ekinodermlerde ise sferül hücreler, granülositler ağırlıklı olarak kan dolaşımında bulunan hücrelerdir.
  15. Şampanyayı karbondioksit değil, pislik köpürtür Tamamen pürüzsüz ve temiz bir kadehte karbondioksit molekülleri görünmez bir şekilde buharlaşır, bu yüzden uzun zamandır kabarcıkların oluşmasına neden olan şeyin bardaktaki küçük kusurlar olduğu varsayılırdı. Fakat, yeni fotoğraf teknikleri bardaktaki iz ve pürüzlerin bu kabarcıkların sürekli asılı kalmalarına yetecek boyutta olmadığını gösterdi: Bardakta kabarcıkların oluşmasına neden olan şey, bardağın içindeki mikroskobik toz ve tüy parçacıklarıdır.
  16. Hücre içi ortamda bulunan çözünmüş madde konsantrasyonuna eşit oranda çözünmüş madde içeren çözeltileri ifade etmede kullanılan bir terimdir. Memeli hücrelerinde bu oran yaklaşık %0,9 oranındaki sodyum klorür (NaCl) çözeltisinin oluşturduğu ozmotik basınca denk gelir.
  17. Mitokondride androjen, östrojen, progesteron hormonlarının oluşumunda kullanılır.
  18. Bu tip salgılamada salgı kan damarlarına verilerek hedef bezler faaliyete geçirilir. Salgı kan yolu ile kendilerinden uzak olan hücrelere ulaşarak faaliyete geçmelerini sağlar.
  19. Otokrin salgılama da salgının uyardığı hedef hücre kendisidir. Örneğin endotel hücrelerden ve timusdan salgılanan bazı sitokinler kendi faaliyetlerini etkileyerek düzenli çalışmasını sağlar.
  20. Ekzokrin bezlerde salgının yapıldığı ve salgının boşaltıldığı kısım olmak üzere iki kısım vardır. Salgının yapıldığı kısım bezin dip tarafındadır ve bu kısma infundibulum (sekresyon) kısmı denir.
  21. Kireçlenme olarak da bilinir. Bazı durumlarda kıkırdak dokuda kireçlenme meydana gelir. Örneğin; eklem kıkırdağı kısmen kireçlenebilir. Büyümekte olan hiyalin kıkırdakta ve ayrıca yaşlanmaya bağlı olarak hiyalin kıkırdakta kireçlenmeler görülebilir.
  22. Epitel hücrelerinin apikal yüzeylerinde bulunan morfolojik yapılardır. Işık mikroskobu ile incelendiği zaman kısa, ince ve saç kılı şeklinde görünür. Üzeri sil örtüsü ile kaplıdır. Bu yapı plazma zarının bir uzantısı şeklindedir. İç yapıları memeliler için karakteristik olan 9+2 sistemi olarak isimlendirdiğimiz şekildidedir. Mikrotüpçük yapılar silin uzun ekseni boyunca uzanır. Silin plazma zarının üzerinde kalan kısmından alınan enine kesitte merkezde 2, çevre de ikişer olmak üzere dokuz çift çevre tüpçükleri vardır. Bunların duvar yapıları tübülin ve bunlara bağlı dinein denilen proteinlerden yapılmıştır. Dynein uzantıları diğer çevre mikrotüpçüklerine bağlanarak silin hareketini sağlamaktır.
  23. Epitel hücrelerinin apikal yüzeylerinde bulunan çok uzun yapılardır. Erkek üreme sisteminde epididimisde ve iç kulakta duyu kılları şeklinde bulunur. İç yapılarında yoğun bir aktin filament demeti bulunur. Bu filamentler stereosilin dik durmasını sağlar. İç kulakta duyu epitelinde bu yapılar reseptör olarak görev yapar.
  24. Lökositlerin damar dışına çıkması olayıdır. Nötrofilin endotel hücrelerinin birleşme yerlerinden geçerek bazal membranı delip damar dışına çıkmalarıdır

Hakkımızda

Biyoloji Günlüğü ülkemizdeki biyoloji öğrencileri, mezunları ve çalışanları adına kar gütmeyen bir proje olarak 9 senedir faaliyetlerine yılmadan devam etmeye çalışan masum bir projedir. Lütfen art niyetinizi forumdan uzak tutunuz. Bize iletişim formu aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

Dilerseniz biyolojigunlugu@gmail.com veya admin@biyolojigunlugu.com adresine mail de gönderebilirsiniz. Bizimle arşivinizi paylaşmak isterseniz wetransfer.com üzerinden biyolojigunlugu.com adresine dosya transferi olarak iletmeniz yeterlidir, sizin adınıza paylaşılacaktır.

Sitemiz bir "Günlük" olarak derleme yayın, yorum, diyalog ve yazılara vermektedir. Güncel biyoloji haberleri ve gelişmelere ek olarak özellikle sosyal medyada gözden kaçan, değerli gördüğümüz tüm içeriğe kaynak ve atıflar dahilinde sitemizde yer vermekteyiz. Bu sitede verilen bilgilerin kullanım sorumluluğu tümüyle kullanıcıya aittir. Sayfalarımızda yer alan her türlü bilgi, görsel ve doküman sadece bilgilendirmek amacıyla verilmiştir.

Biyoloji Günlüğü internet sitesi 5651 Sayılı Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermektedir. İçerikler, ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Yer Sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir.

Yer Sağladığı içeriğin 5651 Sayılı Kanun’un 8 ila 9. maddelerine aykırı şekilde; kişilik haklarınızı ihlal ettiğini ya da hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsanız mail adreslerimizden iletişime geçerek bildirebilirsiniz. 

Bildirimleriniz dikkatle ve özenle incelenmekte olup kişilik haklarınızın ihlali ya da hukuka aykırılığın tespiti halinde mevzuat kapsamında en kısa sürede işlem yaparak bilgi vereceğiz.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Kullanım Şartları, Gizlilik Politikası, Forum Kuralları sayfalarına göz atınız.