Jump to content

Evrim teorisi hayatın anlamı hakkında ne söyleyebilir?


Önerilen İletiler

Darwin Hayatın Anlamını Açıklayabilir Mi?

Niçin burada olduğumuz üzerine evrimsel bakış açıları.

Evrimsel bilim, “Hayatın anlamı nedir”? sorusuyla ilişkili midir? Eğer öyleyse, bu anlam ile ilgili dinsel fikirleri sarsmakla olumsuz bir yönle mi yoksa bu anlamı bilimsel bir açıdan aydınlatmakla olumlu bir yönle mi ilişkilidir? Burada ikincisine, olumlu ihtimale odaklanacağız.

Evrimsel bir yaklaşım, yaşamın anlamının ne olabileceği sorusuna en az üç farklı cevap sunuyor. İlk iki cevap, Darvinci biyoloji ve psikolojinin nispeten sınırlı bakış açılarına yakından bağlı. Yine de üçüncü cevap, evrimsel evrenbilimin radikal olarak daha geniş görünümünü sunuyor. Uyarı: bu evrenbilimsel yaklaşım, alışık olmayanlara tuhaf gelebilir ve burada bulmayı umduğunuz cevap türü olmayabilir.

İlk ve en temel olarak, modern Darvincilik bize hayatın temel amacının genetik hayatta kalma olduğunu söyler. Bu ilkenin sınırları açıktır. Bütün yaşayan canlılar, atalarının hepsinin genlerini başarıyla geçirmiş olmaları yüzünden var olmuştur, bu yüzden bütün canlıların miras kalan doğası, genetik olarak hayatta kalmak için çabalamaktır. İnsanlar için bu, genelde bizlerin ve geçmişte evrimsel ortamlardaki çok yakın soydaşlarımızın hayatta kalma ve üreme şansını artıracak amaçlar için çabalamak anlamına gelir. O halde bu bakış açısından hayatın anlamı, insanları ve diğer tüm canlıları kapsayan adaptasyonların genel olarak en son amacı açısından genetik olarak hayatta kalmaktır.

Fakat eğer genetik hayatta kalma bütün yaşayan canlıların genel amacı ise, bu ayrıca kişisel olarak anlamlı ve karşılayıcı bir yaşam sürdürmek için insanların çabalaması gereken amaç mıdır? Bu şart değildir. Bu bizi hayatın amacı sorusunun ikinci evrimsel cevabına götürür: genetik hayatta kalma hayatın genel amacı olmasına rağmen, bireyin bakış açısından hayatın anlamlılığı ile çok az alakası olabilir. İnsanlar geçmişte uyum sağlayıcı olmuş davranışlarda tatmin bulmaya yatkındır (örneğin çocuk yetiştirmek), fakat bu davranışların çoğunun olmadığı bir yaşamdan da bu kadar fazla tatmin bulabilirler. Zihinlerimiz bizim evrimsel atalarımızın dünyaları tarafından ve onlar için tasarlanmıştır ve bir çok bakımdan uygar dünyadakilerden temelden farklıdır. Zihinlerimizi kapsayan adaptasyonların çoğu modern toplumlarda aslında uyumlu sonuçlar üretmeyebilir, bunun birincil nedeni bu toplumların türlü türlü yeni çevresel ve kültürel özelliklerle dolmuş olmasıdır. Özetle, modern dünyada “en fazla uyumlu” görünen şekillerde davranmaktan kaynaklanan tatmini beklememeliyiz (örneğin, mümkün olan en fazla sayıda çocuk sahibi olmaya çabalayarak).

Hayatın anlamı sorusuna üçüncü evrimsel cevap, Darvinci biyoloji ve psikolojiden evrimsel evrenbilimin çok daha geniş alemini kucaklamak amacıyla uzaklaşıyor. Yukarıda sözü edildiği gibi, bu evrenbilimsel bakış eğer alışık değilseniz tuhaf gelebilir, fakat bunun sebebi sadece evrenimizin aslında J. B. S. Haldane’ın dediği gibi görünmesidir, “sadece sandığımızdan daha tuhaf değil, sanabileceğimizden daha tuhaf.”

Oysa evrimsel biyoloji, adaptasyonların genlerin kopyalanmasını sağlamak için nasıl çalıştığı meselesine hitap eder, evrimsel evrenbilim ise prensipte, hayatın evrenlerin kopyalanmasını mümkün kılmak için çalışıp çalışmayabileceği sorusuna hitap edebilir. Aynen biyolojik uyumlar varlıklarını büyük ölçüde tesadüfi olmayan durumlara (yani, doğal seçilim işlemi) borçlu olduğu gibi, hayat sadece evrenimizdeki güçlerin kesin olarak biyoloji dostu (yani, hayata karşı konuksever) olmak amacıyla ayarlandığı için vardır; eğer bu güçlerin herhangi biri çok az bile olsa değişseydi, yaşam hiç evrimleşmeyebilirdi. Belki bazı evrensel seçilim işlemleri evrenimizin büyük ölçüde umulmadık biyoloji dostu koşullarını mümkün kılmıştır ve eğer öyleyse, yaşamın kendisi bu gibi koşulların devamında bir rol oynayabilir mi? Gökbilimciler, eğer evrenimiz sayısız diğerlerinden biriyse, yaşamın kuramsal olarak bu işlevinin olduğunu (1), hep birlikte bir kozmolojik evrim işleminin olduğu bir çoklu evren oluşturduğunu ve burada evrenlerin kara delikler gibi kendilerinin kopyalanmasını destekleyen özelliklerine göre seçildiğini ve (3) hayatın kendisinin evrenlerin kendilerini kopyalamasını sağlayan bir özellik olduğunu öne sürdüler. Hayatın kendisinin var olmasını sağlayan koşulları sürdürmesi için harekete geçmesi gerektiğinden beri, süper zeki yaşam şekilleri biyoloji dostu evrenlerin kopyalanmasını mümkün kılmakta aktif olarak bir rol oynayabilir.

Bu fikirler tabii ki yüksek oranda kurgusal, fakat bunlar ciddi, sıkı şekilde düşünülmüş bilimsel fikirlere dayalılar ve hakkında düşünmenin eğlenceli olduğu ek erdemlere sahipler. Eğer evrimsel evrenbilim ilginizi çekiyorsa, bu fikirler hakkında daha fazlasını Max Tegmark’ın Matematiksel Evrenimiz, Martin Rees’in Kozmik Yaşam Ortamımız, Lee Smolin’in Kozmoz’un Yaşamı ve James Gardner’in Biocosm gibi kitaplarında bulabilirsiniz.

Michael E. Price 2014, Psychology Today, Çeviri: Özet Haber

Yorum bağlantısı

Yorum yazmak için hesap oluşturmalı veya giriş yapmalısın.

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap

Hakkımızda

Biyoloji Günlüğü ülkemizdeki biyoloji öğrencileri, mezunları ve çalışanları adına kar gütmeyen bir proje olarak 9 senedir faaliyetlerine yılmadan devam etmeye çalışan masum bir projedir. Lütfen art niyetinizi forumdan uzak tutunuz. Bize iletişim formu aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

Dilerseniz biyolojigunlugu@gmail.com veya admin@biyolojigunlugu.com adresine mail de gönderebilirsiniz. Bizimle arşivinizi paylaşmak isterseniz wetransfer.com üzerinden biyolojigunlugu.com adresine dosya transferi olarak iletmeniz yeterlidir, sizin adınıza paylaşılacaktır.

Sitemiz bir "Günlük" olarak derleme yayın, yorum, diyalog ve yazılara vermektedir. Güncel biyoloji haberleri ve gelişmelere ek olarak özellikle sosyal medyada gözden kaçan, değerli gördüğümüz tüm içeriğe kaynak ve atıflar dahilinde sitemizde yer vermekteyiz. Bu sitede verilen bilgilerin kullanım sorumluluğu tümüyle kullanıcıya aittir. Sayfalarımızda yer alan her türlü bilgi, görsel ve doküman sadece bilgilendirmek amacıyla verilmiştir.

Biyoloji Günlüğü internet sitesi 5651 Sayılı Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermektedir. İçerikler, ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Yer Sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir.

Yer Sağladığı içeriğin 5651 Sayılı Kanun’un 8 ila 9. maddelerine aykırı şekilde; kişilik haklarınızı ihlal ettiğini ya da hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsanız mail adreslerimizden iletişime geçerek bildirebilirsiniz. 

Bildirimleriniz dikkatle ve özenle incelenmekte olup kişilik haklarınızın ihlali ya da hukuka aykırılığın tespiti halinde mevzuat kapsamında en kısa sürede işlem yaparak bilgi vereceğiz.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Kullanım Şartları, Gizlilik Politikası, Forum Kuralları sayfalarına göz atınız.