Jump to content

Ev ödevleri hakkındaki araştırma sonuçlarım!

Konuyu değerlendir


Filiz Sancak

Önerilen İletiler

Filiz Sancak

Ev ödevi hakkında pekçok araştırma yaptım. Bir grup faydalı bulurken bir grup çok gereksiz olduğunu düşünüyor. Ben gereksiz olduğunu düşünen gruptayim. Çünkü kızım ilkokul 2. sınıfta ve ödev konusu beni bir veli olarak çok bunaltti. Sebeplerini sayabilirim:
1-Şu kitaptan şu sayfalar arasini yapin formatinda ödevler watsaptan annelere gönderildi ki takip edilsin hergün. Yani ödevler sanki hep annelere verildi. 
2-Ödevler yapabileceği seviyenin hep üzerinde olduğu için hergün oturup istisnasız ödevleri beraber yapmak zorunda kaldik.
3-Saat 5'te okuldan yorgun gelen çocuk bıkmış ve dinlenmek isterken, ödevini yap diye hergün papağan gibi söylemek zorunda kaldim, takip etmek zorunda kaldim.
4-Çocugumu daha şimdiden yarış atına dönüştürmek zorunda kaldigim için günden güne mutsuzlaşıyorum.
5-Ödevlerin niteliği tam olarak ezbercilik üzerine kurulu olduğu için, hiç onaylamadigim sistemi uygulamak zorunda birakilmiş hissettiğim için mutsuzlaşıyorum.
6-Merak etmeyi, sorgulamayı, araştırmayı öğreten, yol gösteren ödevler olsaydı bu kadar rahatsız olmayacaktim. Cünkü kızımın günden güne daha meraksız ve daha ilgisiz olmak yolunda ilerlediğini görmek ve buna bizzat kendim de ortak olmak beni ümitsizliğe sürüklemeye başladı. 
7-Eğitim sistemimize ait ezbercilik ve sınavcılık sıkıntısı zaten aşılamıyor ve çözülemiyorken, bir de evde bu kaosu teyit etmek istemiyorum, ancak mecbur birakiliyorum.

Grupta bu konuda fikir paylaşabilecek kişilerden destek almak istiyorum. Belki yanliş düşünüyorumdur diyorum. Öğretmenleri şahsen suçlamıyorum, çunkü işlerini yapmak zorundalar. Yapılan iş ne kadar doğru bunu sorguluyorum ve bu kısır döngüden nasıl çıkılabilir bilmiyorum. Şimdiden teşekkür ederim. 

Yorum bağlantısı
Filiz Sancak, Şimdi yazdı:

Ev ödevi hakkında pekçok araştırma yaptım. Bir grup faydalı bulurken bir grup çok gereksiz olduğunu düşünüyor. Ben gereksiz olduğunu düşünen gruptayim. Çünkü kızım ilkokul 2. sınıfta ve ödev konusu beni bir veli olarak çok bunaltti. Sebeplerini sayabilirim:
1-Şu kitaptan şu sayfalar arasini yapin formatinda ödevler watsaptan annelere gönderildi ki takip edilsin hergün. Yani ödevler sanki hep annelere verildi. 
2-Ödevler yapabileceği seviyenin hep üzerinde olduğu için hergün oturup istisnasız ödevleri beraber yapmak zorunda kaldik.
3-Saat 5'te okuldan yorgun gelen çocuk bıkmış ve dinlenmek isterken, ödevini yap diye hergün papağan gibi söylemek zorunda kaldim, takip etmek zorunda kaldim.
4-Çocugumu daha şimdiden yarış atına dönüştürmek zorunda kaldigim için günden güne mutsuzlaşıyorum.
5-Ödevlerin niteliği tam olarak ezbercilik üzerine kurulu olduğu için, hiç onaylamadigim sistemi uygulamak zorunda birakilmiş hissettiğim için mutsuzlaşıyorum.
6-Merak etmeyi, sorgulamayı, araştırmayı öğreten, yol gösteren ödevler olsaydı bu kadar rahatsız olmayacaktim. Cünkü kızımın günden güne daha meraksız ve daha ilgisiz olmak yolunda ilerlediğini görmek ve buna bizzat kendim de ortak olmak beni ümitsizliğe sürüklemeye başladı. 
7-Eğitim sistemimize ait ezbercilik ve sınavcılık sıkıntısı zaten aşılamıyor ve çözülemiyorken, bir de evde bu kaosu teyit etmek istemiyorum, ancak mecbur birakiliyorum.

Grupta bu konuda fikir paylaşabilecek kişilerden destek almak istiyorum. Belki yanliş düşünüyorumdur diyorum. Öğretmenleri şahsen suçlamıyorum, çunkü işlerini yapmak zorundalar. Yapılan iş ne kadar doğru bunu sorguluyorum ve bu kısır döngüden nasıl çıkılabilir bilmiyorum. Şimdiden teşekkür ederim. 

Ben çocuğumun ödevine karışmıyorum(henüz 1. Sınıf). Ödevini yap da demiyorum. Eve gelince dinleniyor sonra ödevini yapması gerektiği aklına gelince yapıyor. Ödev esnasında hiç yardım etmiyorum. Şu kısımlar yanlış veya eksik demiyorum. Bence bir daha kontrol etmelisin emin olman için diyorum. Bu sefer yanlış ve eksikleri tamamlıyor. Hiç anlamadığı bir soruyla karşılaşınca direkt soruyu veya cevabını açıklamak yerine uygun örnekler veriyorum ve doğruyu kendisinin bulmasını bekliyorum. O ezberci düzen eskisi kadar yok. Yeni müfredatta öğrencilerin düşünmeyi öğrenmesi için daha fazla etkinlik var. Ezberlenecek konular elbetteki hala var. Tarih, coğrafya vs. Ki bu tarz derslerde de öğrencinin yorum yapmasını gerektiren etkinlikler epey fazla. Her öğrenciye ihtiyacına göre ödev vermek lazım. Öğrencim yazma konusunda sıkıntı yaşıyorsa yazma ile ilgili, okumada sorun varsa okuma ve okuduğunu yorumlama ile ilgili(özet değil), topluluk önünde konuşamıyorsa konuşma ile ilgili ödevler veririm. Kısacası suçu sadece sisteme atmak doğru değil. Bilinçli bir ebeveyn de olmak gerekiyor. Yarış atı mevzusuna gelecek olursak eğer bunu yapan da yine biz velileriz. Şimdi benim çocuğum iyi bir liseye yahut üniversiteye gidemeyince ben onu sevmekten vaz mı geçeceğim yahut bu hayatın sonu mu? Cevabınız hayır ise çocuğunuzu kırbaçlamaktan vazgeçin. Her bireyin bir potansiyeli vardır. Siz ne kadar zorlasanız da ötesine geçemez. Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edip yarıştırmaktan vaz geçin. Çocukta potansiyel varsa siz onu harekete geçirmeseniz de su akar yatağını bulur.

Yorum bağlantısı
Veysel Merttürk

Ödev ile araştırma birbirine karıştırılmamalı. Araştırma bir sonraki konu hakkında fikir sahibi olmaktır.
Farklı bir örnekle düşüncemi açıklayayım. Velisi bulunduğunuz öğrenci size yarın annen ya da baban okula gelsin diye öğretmen mesaj gönderse ya da siz öğretmenin bu akşam bize gelsin diye mesaj gönderseniz ....
1. x kişi beni neden çağırdı. diye düşünür müsünüz yoksa apar topar hiç düşünmeden gider misiniz.
2. eğer sorgusuz sualsiz giderseniz midenizi çatlayıncaya kadar doldurur musunuz?
3. ................ soruların devamı bitmez.

Bir öğretmen olarak bir sonraki derste işleyeceğimiz konu hakkında fikir sahibi olmaları için araştırma görevi veririm. Yapılan araştırmayı da onlarca sayfa kağıda yazmalarının bir anlamı olmadığını da söyleyebilirim.

Yorum bağlantısı

Katılıyorum. Bu şekilde ezbere dayalı düşünmeye itmeyen ödevler zaman kaybından ibaret. Öğrenciler ödev yapmaktan gerçekten bir şeyler öğrenmeye zaman bulamıyor. Eğitim sistemi zaten çocuklara gerekli gereksiz ne bilgi varsa yığmaktan ibaret. Öğrenmeye teşvik yol göstericilik yok. Ödevlerin yerine araştırma uygulama projeleri verilmeli. Çocuklar kendileri bir şeyler yaratmayı, araştırmayı merak duymayı öğrenmeli.

Yorum bağlantısı

Cocuğun hangi okula gittiğine bakarim koleje gidiyorsa kesinlikle ev odevine karsiyim ozellerde ayni para odedigim icin beklettim onlardan normal bir okulda 30 cocuklu sinifa gidiyorsa cocuğu bunaltmicak sekilde ev odevi evet sebebi kalabalik bir sinifta cocuğun anlayip anlamadigini ogretmen ev odevinden anlar peki bu cocuklar ileride universite imtihanlarina ve yahut iyi bir liseye gidebilmeleri icin okul birde dershaneler bunlar aci sanki anne baba okuyor birakin cocuklari zorlamayin her cocuğun IQ baska bizim IQ 140 olan cocuğumuzu normal okula yolladik simdi universitede önce fizik okucam dedi sonra yok degistiricem dedi ve informatik okuyor ve seviyor cocuklar okusun ilk okulda anne babalar değil birakin notu kötü olsun bazen

Yorum bağlantısı
Serhan Sarıoğlu

Veli olarak elbette size de veriliyor o ödev, çünkü ilkokulda çocuğunuzun sorumluluk bilinci gelişmemiş olabilir bu pedagojik açıdan son derece normal. Ayrıca tekrarlanmayan bilgi kalıcı olmuyor. Bu konuda isterseniz araştırma paylaşabilirim. Çocuğunuzun ilgisinin düşmesi de sizin ilginizin düşmesinin bir yansıması olabilir. Veli ilgisiyle öğrenci tutumu arasındaki ilişki de makalelerde mevcut. Ödevlerin içeriğini bilmediğim için kesin olarak ezberci olup olmadığını bilemem ama ezberci olmadığını sizin "seviyesinin üzerinde" tanımınıza bakarak anlayabiliyorum. Demek ki çocuk sürekli aynı şeyi tekrarlamıyor. Bir de seviyesinin üzerinde konusuyla ilgili olarak, evet öğrenci seviyesinde de, seviyenin üzerinde de ödevler verilir ki çocuğun potansiyeli ortaya çıksın. Tabii bunu takip edecek de yine sizsiniz. Fakat siz ilgisiz ve isteksiz olursanız, cocugujuz bu dönemde sizi rol model alacaktır ve ileride başarılı bir öğrenim hayatı zora girecektir. Tabii çocuğun bir içten güdüsü yoksa. Ha, diyorsanız ki yine de gerek yok, saygı duyarım ancak çocuğunuzun bu durumda neredeyse tüm dünya çocuklarından daha geri kalması muhtemel. 

Kore, Finlandiya, Kanada gibi farklı sistemler mevcut fakat bu sistemleri henüz ülkemizde hayal edemeyiz. Hayal etmeli miyiz, o da ayrı bir tartışma konusu olur. O yüzden hiç o toplara girmiyorum. Sonuç olarak şahsi kanaatim, çocuğunuzun sorumluluk bilinci gelişene kadar ödevlerini yapmasını sağlayın, isteklendirin, sonrasında ödeve ihtiyacı olmuyorsa ya da tüm ödevler seviyesinin altında kalıyorsa yapmasın.

Yorum bağlantısı
Gülşah Deniz Kaya

Bende geçen buna dair çarpıcı bir kisa film izlemiştim. Sizinle paylaşayım, maalesef ki bu ezber egitim sisteminde, hayalguclerini köreltmeden, yaraticiliklarini engeller koymadan egiten bir kurum bulmak zor. 

 

 

Yorum bağlantısı

Yorum yazmak için hesap oluşturmalı veya giriş yapmalısın.

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap

Hakkımızda

Biyoloji Günlüğü ülkemizdeki biyoloji öğrencileri, mezunları ve çalışanları adına kar gütmeyen bir proje olarak 9 senedir faaliyetlerine yılmadan devam etmeye çalışan masum bir projedir. Lütfen art niyetinizi forumdan uzak tutunuz. Bize iletişim formu aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

Dilerseniz biyolojigunlugu@gmail.com veya admin@biyolojigunlugu.com adresine mail de gönderebilirsiniz. Bizimle arşivinizi paylaşmak isterseniz wetransfer.com üzerinden biyolojigunlugu.com adresine dosya transferi olarak iletmeniz yeterlidir, sizin adınıza paylaşılacaktır.

Sitemiz bir "Günlük" olarak derleme yayın, yorum, diyalog ve yazılara vermektedir. Güncel biyoloji haberleri ve gelişmelere ek olarak özellikle sosyal medyada gözden kaçan, değerli gördüğümüz tüm içeriğe kaynak ve atıflar dahilinde sitemizde yer vermekteyiz. Bu sitede verilen bilgilerin kullanım sorumluluğu tümüyle kullanıcıya aittir. Sayfalarımızda yer alan her türlü bilgi, görsel ve doküman sadece bilgilendirmek amacıyla verilmiştir.

Biyoloji Günlüğü internet sitesi 5651 Sayılı Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermektedir. İçerikler, ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Yer Sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir.

Yer Sağladığı içeriğin 5651 Sayılı Kanun’un 8 ila 9. maddelerine aykırı şekilde; kişilik haklarınızı ihlal ettiğini ya da hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsanız mail adreslerimizden iletişime geçerek bildirebilirsiniz. 

Bildirimleriniz dikkatle ve özenle incelenmekte olup kişilik haklarınızın ihlali ya da hukuka aykırılığın tespiti halinde mevzuat kapsamında en kısa sürede işlem yaparak bilgi vereceğiz.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Kullanım Şartları, Gizlilik Politikası, Forum Kuralları sayfalarına göz atınız.